Ana içeriğe atla

Holyroodhouse Sarayı

Bir krallık sarayı

Canongate'in dibinde, karmaşık ferforje kapıların ve yükseklere çıkan suyuyla muhteşem bir fıskiyenin ardında, İngiliz kralının/ kraliçesinin, Edinburgh'ta kalırken kullandığı resmi ikametgah olan güzel görünümlü Holyroodhouse Sarayı (Tel: 0131-5567371, Kraliçe buradaykeıı kapalı) bulunur. Holyrood Abbey, İskoçya kralı 1.David tarafından burada 11l28'de inşa edilmişti.

Yaklaşık 1500 civarlarında IV. James ve V. Jamcs, başrahibin konuk daireleri etrafında bir krallık sarayı inşa ettiler. 16. yüzyıl ortasında yanan bu saray, birkaç kez yeniden inşa edildi. l670' lerde de, eski kuzeybatı kulesi, bugünkü saraya dahil edildi.

Tarihseldairelere ulaşıp Lord Damley'nin odalarından -aynen kıskanç Damley ve dalkavuklarının 9 Mart 1566' da yaptıkları gibi- karısı İskoç Kraliçesi Mary' ninkilere giden sarmal merdivenleri çıktığınızda, daha karanlık bir hava esiverir. Bu katiller, Mary' nin italyan sekreteri ve özel danışmanı David Rizzio'yu, Mary'yle birlikte yemek yedikleri Kraliçe' nin yatak odasının yanındaki küçük odadan yatak odasına çekip 56 kez bıçakladılar. Rizzio, Mary'nin yatak odası penceresinin altında kan kaybından öldü.

Eskiden ziyaretçilere döşemede sahte kan izleri gösterilirdi. Holyroodhouse'u n güneyinde, Edinburgh'nun Arthur's Seat (yaklaşık 247 metre) adlı küçük dağının sırtını verdiği Salisbury Crags, uzun gri bir perde gibi görünür. Saat yönünün aksi istikametinde hoş bir yürüyüş, sizi Queen's Drive üzerinden Holyrood Parkı'nın yeşil topraklarına götürür.

Salisbury Crags'in nefes kesici görüntüsü arkasında ve Palace of Holyroodhouse'tın karşısında, İskoçya' nın en yeni ve en çekici gözdesi bulunuyor: Son teknoloji ürünü canlandırmalar ve dramatik etkiler kullanarak gezegenimizin tarihini anlatan Dynamic Earth.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çomakdağ Düğünleri

Mezara kadar gider, bu altınlar" dedi. Gör­mek, inanmak için yeterliydi. Hatice'nin alnına dizilmiş sarı liraların ışığı, beyaz tenini biraz daha aydınlatmıştı. Yüzüne bakarken, sayısını bilemediğim kadar altın, gözümü alıyordu. Yemenisine iliştirdiği fesleğenin kokusu geldi burnuma. Kırmızı şalvarının üzerine giydiği çi­çekli etekliğin belinden, ipin ucunda, bir anah­tar sarkıyordu. Çomakdağ'ın, tek tük ayakta kalabilmiş, taş evlerinden birine, kendi evine davet etti beni. "Gün olur, sıkıntıya düşen sa­tar altınlarını, yoksa ölünceye dek taşırız. Dü­ğünlerde, bütçesi müsait olan, 10 tane be­şi bir yerde takar. Durumu iyi olmayan da, beş tane... Gelin, kaç altın takarsa taksın, bizim düğünlerimiz dört gün sürer..."  Çomakdağ'ın düğünleri, Milas pazarına gittik­lerinde bile altınlarını takan ve yemenilerine rengarenk çiçekler iliştiren kadınları kadar ün­lü bir başka özelliği de evleri. 1970'Iere kadar, her yeni evlenen çifte, yepyeni bir taş ev

Çin Konumu ve Yüzölçümü

Konumu ve Yüzölçümü Çin Halk Cumhuriyeti, Doğu Yarım- kürede Doğu Asya'da Pasifik Okyanusunun kıyısında yeralmaktadır. Çok geniş topraklarında zengin doğal kaynaklara sahiptir. Çin'in yüzölçümü yaklaşık olarak 9.6 milyon kilometre kare veya dünyanın yüzölçümünün yüzde 6.4'üdür. Sadece Rusya ve Kanada, Çin'den daha büyük yüzölçümüne sahiptir. Çin topraklarının kuzeyden güneye uzunluğu yaklaşık 5,500 kilometredir ve Mohe kasabasının kuzeyindeki Heilong Nehri'nin merkezinden (Enlem 539 30'K) Nansha Adalarının en güney ucundaki Zengmu Resifine (enlem 49K) kadar uzanmaktadır. Kuzeydeki Heilongjiang bölgesi hala karla kaplı iken Güney Çin Denizi'ndeki adalar, yazın tropik sıcağı altında kavrulmak- tadır. Çin topraklarının batıdan doğula uzunluğu, Pamir Dağlarından (boylam 73 40'E) Heilong ve Wusuli nehirlerinin kesişme noktasına (boylam 135905'E) kadar yaklaşık 5,200 kilometredir. Pamir Dağlarında gece hüküm sürerken Wusuli Nehri üzerinde gü

Güllübahçe, Eski Doğanbey ve Karine

Söke'den geçilerek girilen Priene-Milet güzer­gahı üzerindeki ilk köy, Güllübahçe... XVIII. yüzyılda, yamaçlarda kurulan Kelebeş köyü, daha sonraları aşağı taşınmış ve adı değişmiş. Kiliseden, eski köyün kalıntıları hala görülü­yor. Büyük kilisesi, taş evleri, dar, parke taşı yolları ve küçük meydanıyla, tüm terk edilmiş görüntüsüne rağmen, karakteri olan bir köy. Rumlardan kalan bazı evler restore edilmiş ancak fark edilmeyecek kadar az sayıda oldu­ğundan pek dikkat çekmiyor. Buranın en bü­yük özelliği, Söke Ovası'nı kuşbakışı görmesi. Söke Ovası'ndan devam edince, pamuk tarlaları boyunca, Priene'den sonra, arkalarından Dilek Dağı'nın siluetinin yükseldiği köyler, Atburgazı'ndan ve Tuzburgazı'ndan geçilir. Doğanbey köyüne gelmeden önce, sağdaki sa­pak 5 km sonra Eski Doğanbey köyüne varır. Evleri, Ankaralı ve İstanbullular tarafından sa­ tın alınarak, zevkle restore edilen, bu bir za­manların 300 hanelik eski Rum köyünde, şim­dilerde pek köylü yaşamıyo
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13