Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mengen

Bolu Yemek Kültürünün Merkezi Mengen Bolu'yu geçip de, Eskiçağ ayrımından otoyola çıktığımızda; Mengen - Zonguldak tabelasını görürüz ve sapıyoruz. Yol bizi Atatürk'e karşı çıktılar diye " Eski Çağa " diye adlandırılan daha sonra " Yeni Çağa " olarak düzeltilen yer üzerinden, yeşillikler arasından Mengen'e doğru götürüyor. Yaklaşık 15 km sonra Mengen'e varıyoruz. "Aşçılar Festivalinin" olmamasının hiçbir önemi yok. Çünkü zaten burası aşçılığın başkenti. Türklerin İstanbul'u alması ve saray mutfağın yönetimini Mengenli Yakup Ağa'ya vermesi ile Mengen'e aşçılık bulaşmış. O gün bugündür sürüyor. Yol kenarındaki lokantalardan birini gözümüze kestirip içeri giriyoruz. Önden bir bulgur çorbası istiyoruz, peşinden güzel bir et yemeği. Aslında Mengen'e şaşırıyoruz, dağınık ve biraz da tozlu... Ama yemekler güzeldi. Karadeniz'e keyifli girmeli; yemeğin üzerine bir kahve söylüyoruz, yanında garsonun ikram ettiği nane likör

AYVALIK GEZİ REHBERİ

Şeytan Sofrası'na ulaşacaksınız. Cumhuriyet Alanı'ndan kalkan dolmuşlarla da gidebilirsiniz. Tepe aslında eski bir lav birikintisidir. Yuvarlak bir sofraya benzer. Bir lokanta da bulunan tepeden manzara nefis, özellikle günbatımında fotoğraf için çok uygun. Demir bir kafes içinde de şeytana ait olduğu söylenen kocaman bir ayak izi var. Ayak izine bakarsanız “şeytanın pabucu” epeyce pahalı olmalı. Demir kafese çaput bağlayanlar ve para atanlar da oluyor. Şeytan Sofrası'nın yanıbaşındaki tepeye Tavşan Kulakları deniyor. Beş metre kadar tavşan kulağına benzeyen iki kaya sanki yapaymış gibi görünüyor. Çamlık Koyu'nun ilerisindeki ada Tımarhane Adası'dır. Bir zamanlar burada akıl hastaları için bir hastane bulunmasından geliyor adı. Adanın küçük bir iç denizi de var. Çamlık Koyu iskelesiyle Tımarhane Adası arasında deniz içindeki kayalıklara Kartal Yuvası deniyor. SARMISAK PLAJLARI Ayvalık'ın oteller ve plaj bölgesi Sarmısak'tır. İlçe merkezine

İzmir - Şirince

İZMİR ŞİRİNCE GEZİSİ Seluk'un yambaşmalaki Şirince eski bir Rum köyü, Eski evlerin İyi korunduğu Sirince 'nin genel görünümü , Sirince'de Safranbolu farzı köprülÜ evler de göreceksiniz . mış ve ufak tefek elişlerinden başka pek birşey olmayan eski bina çıkıyor. Onun solunda boş ve büyük bir bina göreceksiniz. İçine giremeseniz de kapısından içi görülebiliyor. Kültür Bakanlığı'nın gerçek bir etnografya müzesi yapmak için binayı restore etmesi bekleniyor. Bu büyük bina eskiden köyün okuluydu. Şimdiki okul da karşısında. Yıllar sonra yapılan okulun eskisinden küçük olması sizi de düşündürecektir sanırız. Köyün küçük meydanına, lokantaların bulunduğu taraftaki park yerine aracınızı bırakın. Daracık sokaklarda arabayla gezmek hem mümkün değil, hem de yakışıksız olur. Vadiye sırtınızı dönerek köy içinde küçük bir tura başlayabilirsiniz. Taş döşeli dar sokaklardan yürüyerek yokuşu çıkmaya başlayın. İlginç mimari örnekler sunan evler nostaljik bir rüzgarla birlikt

DALYAN

Köyceğiz Gölü'nü denize bağlayan ve antik dönemde Calbis adı verilen fiyort tipi doğal kanalın kıyısında şirin bir tatil beldesi var, adı Dalyan! Dalyan adını buradaki doğal kanallar üzerinde yüzyıllardır yapılan dalyan balıkçılığından almış. En çok kefal yakalanıyor ve çevredeki lokantalarda başka yerde bulamayacağınız kadar uygun fiyatla yenebiliyor. Kanalda tekneler dizi dizi sıralanıyor. Dolmuş usulü veya kiralayarak İztuzu sahili, antik Kaunos kenti ve kaya mezarlarına gezi düzenliyorlar. Gezi tekneleri istendiğinde Köyceğiz gölü yönünde Çamur Banyosu'na da uğruyorlar. Hovnos Antik Kenti'ne aktığınzda Dalyan'a yukarıdan bir bakın. Böyle bir doğa harikasın kar yerde görebilirsiniz? Fotoğraf makinanızın deklansörüne basın hemen. Cilde iyi geldiği söylenen çamurlara bulanıp hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz. İztuzu sahili dev kablumbağalar Caretta Carettalar ile dünyaca ünlendi. buraya bir otel yapılmaya başlanmıştı. Dünyanın dört bir yanından çevre

AYDIN - HERAKLIA

BAFA GÖLÜ, Söke ovası 2000 yıl kadar önce denizdi, burada büyük bir körfez vardı. Büyük Menderes ırmağının getirdiği alüvyonlar körfezi doldurdu ve ova haline geldi. Bugünkü Bafa Gölü denizden bir parça olarak arada kaldı. Gölün üzerinde iki ada bulunuyor. İkiz adalardan biri aslında ada değil, bir kumulla karaya bağlı. Bafa Gölü'nde kefal, levrek, yılan balığı tutuluyor. Eskiden çok sazan tutulurmuş, fakat gölün suyu tuzlandığı için artık sazan kalmamış. Gölde gezmek isterseniz dolmuş usulü motorlara binebilirsiniz. Adalar, Heraklia antik kenti geziliyor. Yüzme molası da veriliyor. Tekneler 25 kişi ile kalkıyor. Kalabalık aileler teknenin dolmasını beklemek istemezlerse komple kiralayabilirler. (Bir milyon lira civarında.) Göldeki adalarda manastırlar, kiliseler kurulmuş. Bunlardan “Yediler Manastırı” en eskisi. Bafa Gölü 2000 yıl kadar önce denizin bir parcasıydı, Gölde moforla yapacağınız bir gezintide Kücük odalarda manastır kalıntıların görebilir sonra kıyıda balık y

İZMİR - BERGAMA

Erken Arkaik Dönem'de başlayan Çi Batı Anadolu'yu bütün dünyanın o dönemdeki en ileri bölgesi haline getirdi. M.Ö. 3000 yıllarından beri Masırlıların ve Mezopotanıyalıların elinde bulunan dünya kültür liderliği, bu dönemde Batı Anadolu'ya geçti ve bundan sonra M.S. 9. - 13. yüzyıllardaki İslam Rönesansı dışında bugüne değin kültür önderliği Batı'nın tekelinde kaldı. Başta Miletos olmak üzere'İon kentleri(*) Şark'ın 2500 yıllık deneyim ve birikiminden yararlanarak yepyeni bir dünya görüşü yarattılar. Homeros destanları ile Hesiodos'un Theogonia'sındaki din, bir mitoloji konusu idi. Tanrılar insanlardan farksız bir yaşam sürdürüyorlar; onlar da kızıyor, kıskanıyor, çapkınlık yapıyor, korkuyor, aldatıyor, aldanıyor ya da yanılıyorlardı. Onların insanlardan biricik ayrıcalığı ölümsüz oluşlarıydı. Tanrılar güçlü idi, ancak bu güçleri sınırlı idi. Baş tanrı Zeus'un bile her istediği olmuyordu. Bu inanç özgür düşüncenin bir başka görüntüsü idi.

BURSA - SUUÇTU

Eski adı Kirmasti olan M.Kemal Paşa eski bir Rum köyü. Burada görülmeye değer iki yer var. Biri Tümbüldek Kaplıcaları. Öteki SuUçtu ormaniçi dinlenme yeri. SuUçtu adı gibi güzel bir yer. Kayın, meşe, çam ağaçlarının oksijeni, 50 metre yükseklikten düşen şelaleden uçuşan suların serinliği, suyun ve kuşların sesinden başka bir şey yok. Böyle söylersek yanlış olur, yaz mevsiminde ve hafta sonlarında bazı otomobillerin ve elde taşınan kocaman teyplerin bangır bangır çaldığı müziği eklemeliyiz. İnsanların her yerde ve her zaman duydukları sesleri neden buraya taşıdıklarına, suyun ve kuşların müziğine neden teyplerin sesini karıştırdıklarına kafa yorup neşenizi kaçırmak istemezseniz hafta içinde gitmeye çalışın. Ya da biraz kıyı köşe bir yer seçin. SuUçtu'da piknik masaları ve ocaklar var. Etrafı dolaşırsanız odun parçaları da toplayabilirsiniz. Şelalenin oluşturduğu küçük gölette siz değil ama çocuklarınız yüzebilir, oynayabilir. Şelalenin kayalıklarının renkleri ve ilginç şekil

ÇAMLIKÖY - KASTRO VE YALIKÖY

ÇAMLIKÖY Kıyıköy yolundan ayrılarak 8 km'lik toprak yolla ulaşılan Çamlıköy'un girişinde otopark bulunuyor. Elmalı ve Kastro dereleri arasında yer alan Çamlıkoy'da orman içi dinlenme yeri, göz alabildiğine uzanan kumsal ve zengin bir bitki örtüsü ile karşılaşacaksınız. Bu göz alıcı beldenin en çarpıcı yerlerinden biri sanki akmıyormuş gibi durgun deresi. Sandal veya motorla derede yapılacak gezintide Kastro Deresi konuklarına ladin, dişbudak ve çam ağaçları ile etkileyici bir doğa sunuyor. Bitki örtüsünün değişmez konukları elbette kuşlar. Saka seslerini her zaman, bülbül sesini ise sabahın erken saatlerinde dinleyebilirsiniz. Nilüferlerin de bulunduğu derenin civarında yavaş hareket edip, sessiz olmalısınız. Zira en ufak bir hareket nilüfer yapraklarında dinlenen kurbağaların ya da derenin girişinde kıyılara çıkıp güneşlenen su kaplumbağalarının kaçmalarına neden oluyor. Derenin ortasında uzanan daracık ada deredeki gezi trafiğini düzenliyor sanki, dereyi gi
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13