Antik Kent
Mersin Antik Kent Yapıları Hakkında
Liman girişinde bulunan hamam kentin kısmen ayakta kalabilen antik yapılandan birisidir. Üç ana mekanı günümüze kadar ulaşmıştır. Büyük bir kompleks oldugu anlaşılan hamamın bütününe ait görsel bilgi kaynagı 6. yüzyıl başına tarihlenebilen zemin mozaigidir. Duvarlarının inşasında moloz taşlar kullanılmıştır. Yapının dış yüzeyi sıvasızdır. İç yüzey ise yer yer tugla kaplamadır ve bunun üzerinde de sıva vardır. Bazı bölümlerde mermer plakalar kaplama malzemesi olarak kullanılmıştır. Çatı örtüsündeki yalıtım ise, kum kireç karışımı sıvanın içine tuğla parçaları karıştırılarak sağlanmıştır. Özey araştırmaları ve sondaj çalışmaarı dışında henüz gün ışığına çıkarılmamış olan yapının Anemurium'da olduğu gibi, bir meclis binası olabileceği de sanılmaktadır. Nekropol alanında yapılan kazılarla çok çeşitli mezar tipleri açığa çıkarılmıştır. Bu nedenle Kelenderis antikkenti mezar çeşitlilikleriyle dikkat çekmektedir. Bu özellik Elaiussa-Sebaste, Anemurium, Uzuncaburç gibi yerlerde de vardır. Ancak Kelenderis'tekiler zamana göre farklı tipteki mezarların bir arada bulunmasıyla ayrıcalık göstermektedir. Bu mezar tipleri arasında bugüne kadar tespit edilenler arasında çukur mezarlar, dromoslu yer altı oda mezarla,r beşik tonozlu mezarlar, baldahinli mezar anıtı (Dört Ayak), lahitler, mezar taşları bulunmaktadır. Bu mezar tiplerinin yanı sıra kazı buluntuları ile bugüne kadar kesinleştirilemesede Silifke Müzesi'nde bulunan Hydria örneğinden yola çıkarak Erken Hellenistik Dönem'den itibaren cesetlerin yakılıp, küllerinin urnalara, yani hydrialara konulduğunu gösteren verilerde elde edilmiştir. Kentin yakın çevresinde, Aydıncık-Gülnar yolu üzerinde 15. kilometrede orman içindeki kaynaktan kente su getiren kemerler ve kanallar günümüze kadar ulaşabilen alt yapılardır.
Antik Kent ve Dört Ayak Özellikleri
Halk arasında "Dört Ayak" olarak anılmaktadır. Kare planlı anıt, dört köşe kule biçimindeki bir alt oda, bunun üzerinde dört yanı kemerli bir orta kat ve piramit biçimli çatıdan oluşmaktadır. Yapının yüksekliğinin 13 m.den fazla olduğu sanılmaktadır. Kireç taşından yapılmıştır. Kentin ileri gelenlerinden birine ait olduğu düşünülen yapı İ.S. 2. yüzyıla veya İ.S. 3. yüzyıl başına tarihlenmektedir. Eski Tunç Dönemi'ne tarihlenebilecek el yapımı seramik parçalarının ve çeşitli hayvan kemiklerinin bulunduğu mağarada, hemen her türlü mağara oluşumlarının yanı sıra bir de tatlı su gölü bulunmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder