Victoria dönemi, 20. yüzyıldaki düşüşe geçmeden önce yaşanan bir cennet bahçesi olarak ulusun ruhuna işlendi. Bu imge, Victoria dönemi insanlarının iyiliği, istikrarı ve aydınlanmanın gelişimini örnekleyen dünyasal bir Kutsal Aile olarak niteledikleri Kraliyet Ailesi ideali çevresinde efsane oluşturma alışkanlıklarının mirasıdır.
1851'de yapılan ve dünyanın her yerinden uygarlık nakışlarını bir araya getiren Büyük Sergi hem Victoria dönemi insanları hakkında bizim düşüncelerim izi hem onların kendilerini nasıl gördüklerini özetler.
Büyük değişimler
Öte yandan, büyük bölümü Kraliçe Victoria yönetiminde (1837-1901) geçen 19. yüzyıl, Britanya'nın tarım ve sanayi bölgelerinde daha önce hiç görülmedik ölçüde büyük toplumsal, ekonomik ve ruhsal yoksunluklar yaratmada da başarılıydı.
Sıradan insanların zevkleri, umutları ve çektikleri acılar, o zaman olduğu gibi şimdi de Charles Dickens'ın (1812-1870) romanlarıyla aydınlanıyor.
Mr. Picvick'in Serüvenleri'nin (The Pickwick Paper, 1836 -1837) neşeli, kırmızı burunlu içtenliğini Oliver Twist (1837- 1839) ve Nicholas Nickleby'nin (1838 - 1839) avurtları çökmüş sefaleti ve acımasızlığı izledi. Zor Yıllar ( Hand Times, 1854 ) kuzeydeki bir sanayi kentinden perişan hayat manzaraları sundu.
Büyük Sergi
Emperyal bir güç ve bir sanayi devi olarak Britanya' nın 19. yüzyıl ortalarındaki üstünlüğünü kutlamak Prens Albert ' in (1819- 1861) fikriydi. Joseph Paxton tarafından Hyde Park'a inşa edilmek üzere tasarlanan devasa bir sera olan Crystal Palace'da (Kristal Saray) içinde düzenlenen Büyük Sergi, 1851'de 1 Mayıs'tan 15 Ekim'e kadar sürdü. Altı milyon insan, buhar makinesinden Hindistan'dan gelen telkari mücevherlere kadar sergilenen 100 bin parçayı hayranlıkla inceledi.
Yorumlar
Yorum Gönder