İranlıların Hatemi için besledikleri ümitler, zamanla ve değişimin yavaşlığı yüzünden biraz azaldı. Ama bundan iki yıl önce adaylığını koyduğu zaman esmeye başlayan rüzgârlar, köktendinci rejimi büyük şaşkınlığa sürüklemişti. Mollaların oluşturduğu konseyin onayını alan dört adaydan biri olan Hatemi'nin ölçülü, ama çoğunlukla geniş kitlelere ulaşan mesajları anız yangını gibi bir anda her yanı sarıvermişti. Hatemi bu mesajlarında insanların özel yaşamlarına saygılı olunmasını ve onların “vatandaşlık hakları ile özgürlükleri”nin teminat altına alınması gerektiğini vurguluyordu. Ağzından çıkan sözcükler kadar yumuşak tavrı da İran halkının kalbini fethetmişti.
Tahranlı yayıncı Şehla Lahici, “Herkes bunalım içindeydi” diye anlatıyor. “Sanki gülmek bile yasaklanmıştı. Hatemi'nin yüzünde ise her zaman kocaman bir tebessüm vardı. İnsanları düşündüğünü her haliyle belli ediyordu.” Hatemi'nin seçimi kazanması, değişim arzusunun İran toplumunun her katmanına yayıldığını gösteriyordu: eşitsizlik ve kısıtlamalardan yakınan kadınlar; resmi sansür altında bunalmış gazeteciler, aydınlar ve sanatçılar; hükümetin ekonomiyi yanlış yönetmesiyle ortaya çıkan bunalımdan bitkin düşmüş işçiler ve işverenler ve hepsinden de önemlisi, gençlik. İran'da bugün 40 milyon insan 25 yaş sınırının altında. Nüfusun üçte ikisini oluşturan bu insanlar, 1979 İslam Devrimi'nden sonra yaşanan nüfus patlamasının eseri. Ama çoğu ne Ayetullah Humeyni'yi ne de İslam cumhuriyetinin doğuşunu hatırlıyor.
Irak'la savaşın izleri İran'da hâlâ hissedilebiliyor: Şehirlerdeki binlerce caddeye şehit askerlerin adı verilmiş; hemen her köyde yeşil kırmızılı bayrakların (yeşil İslamı, kırmızı şehitlerin kanını simgeliyor) dalgalandığı şehitlikler uzanıyor ve ülkenin her yanındaki panolarda ünlü şehitlerin dev portreleri yer alıyor. Her muharrem ayında, İmam Hüseyin'in şehit edilişinin yıldönümünde, İran'da insanlar şehir ve kasabaların sokaklarında derileri yüzülünceye kadar kendilerini zincirlerle döverek ve Hz. Hüseyin'in kendisini feda edişinin ne kadar soylu bir davranış olduğunu anlatan öyküler okuyarak yas tutuyorlar.
Yorumlar
Yorum Gönder