"Gavur İzmir" renkliydi. Gelenekleri, ibadet yerleri ve aralarındaki kültür alışverişiyle, Türkler, Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler bir arada yaşardı. Kemeraltı'nda ipekli kumaş imalatı yapan Nesim Levi Bayraklıoğlu, Yahudi cemaatinde, renkli kişiliği ve hayırseverliğiyle tanınırdı. Kayalıkların üzerinde oturan ve her gün sayısız basamaklı, dik merdivenleri inip çıkan mahalleliyi bu eziyetten kurtarmak için, 1907'de 40 metre yükseklikte ve hidrolik sistemle çalışan bir asansör kulesi inşa ettirdi. Her gün 1000 kişi bu asansörle inip çıkardı. Bu nedenle de karlı bir işletme haline dönüştü.
Nesim Levi'nin bol bol hayır duası aldığı asansöre, annem de büyükannesiyle binermiş. Yaşlı büyükanne, kayalıklarda yaşayan arkadaşını ancak böyle ziyaret edebilirmiş çünkü. Dört dakika süren yolculuk, anneme çok uzun gelirmiş ama akıllarında kaçamak olanlar için bu süre pek de kısaymış. Asansörün işletmecisi Josepho, bir hanımı tek başına yabancı bir erkekle asansöre bindirmez, mahalleden tanıdık biri gelinceye kadar da bekletirmiş.
Asansör semtinde, 302. Sokak'ta doğmuş olan ünlü Fransız şarkıcısı Dario Moreno, fakir bir ailenin çocuğuydu. Düğünlerde ve gençlerin toplantılarında şarkı söyleyerek, hayatını kazanırdı. Fransa' da ünlü bir şarkıcı olunca, hiçbir zaman ne kentini ne de Türk olduğunu unutmadı. Gerek şarkılarında gerek onunla yapılan röportajlarda, her zaman Türkiye'yi ve İzmir'deki hayatı çok özlediğini anlattı. "Canım İzmir" şarkısının sözleri de bu özlemi dile getirir:
"İzmir, tatlı ve sevgili şehrim Bir gün, şayet senden uzakta ölürsem Beni sana getirsinler. Fakat mezarıma götürürken, öldü demesinler Uyuyor desinler koynunda Tatlı İzmirim..." Bugün Asansör'ün, her iki yanında iki katlı evlerin sıralandığı, semtin bu en güzel sokağının adı Dario Moreno Sokağı.
Nesim Levi'nin bol bol hayır duası aldığı asansöre, annem de büyükannesiyle binermiş. Yaşlı büyükanne, kayalıklarda yaşayan arkadaşını ancak böyle ziyaret edebilirmiş çünkü. Dört dakika süren yolculuk, anneme çok uzun gelirmiş ama akıllarında kaçamak olanlar için bu süre pek de kısaymış. Asansörün işletmecisi Josepho, bir hanımı tek başına yabancı bir erkekle asansöre bindirmez, mahalleden tanıdık biri gelinceye kadar da bekletirmiş.
Asansör semtinde, 302. Sokak'ta doğmuş olan ünlü Fransız şarkıcısı Dario Moreno, fakir bir ailenin çocuğuydu. Düğünlerde ve gençlerin toplantılarında şarkı söyleyerek, hayatını kazanırdı. Fransa' da ünlü bir şarkıcı olunca, hiçbir zaman ne kentini ne de Türk olduğunu unutmadı. Gerek şarkılarında gerek onunla yapılan röportajlarda, her zaman Türkiye'yi ve İzmir'deki hayatı çok özlediğini anlattı. "Canım İzmir" şarkısının sözleri de bu özlemi dile getirir:
"İzmir, tatlı ve sevgili şehrim Bir gün, şayet senden uzakta ölürsem Beni sana getirsinler. Fakat mezarıma götürürken, öldü demesinler Uyuyor desinler koynunda Tatlı İzmirim..." Bugün Asansör'ün, her iki yanında iki katlı evlerin sıralandığı, semtin bu en güzel sokağının adı Dario Moreno Sokağı.
Yorumlar
Yorum Gönder